Başlangıç > Göçmenlik üzerine > Türkiye’nin yeri neresi ?

Türkiye’nin yeri neresi ?

Türkiye hiç olmadığı kadar zor zamanlardan geçiyor. İkinci dünya savaşından uzak durmayı başaran bir ülke, kişiler hırslar yüzünden içinden çıkamayacağı bir batağa dahil edildi. Artık bir bomba patladığı zaman kimin yaptığını bilemeyeceğimiz kadar çok düşmanımız var.

Ankara’da son 5 ay içinde 3.kez bombalı saldırı düzenlendi. İkinci saldırıdan sonra facebook’ta bir arkadaşım “orta doğu ülkesine çevirdiniz memleketi” şeklinde bir paylaşımda bulunca yazmadan edemedim. Orta doğu ülkesine mi döndük yoksa orta doğu ülkesi miydik zaten ?

Avustralya’ya ilk geldiğim gün Simon ile sohbet ederken hiç Asya’ya seyahat ettin mi ? diye sormuştu. Şaka mı yapıyorsun dostum demiştim. Bizim evimiz Asya’da. İstanbul’da her gün köprü geçerken Asya’ya hoş geldiniz, Avrupa’ya hoş geldiniz diye tabelalar görüyoruz ve iki kıta arasında mekik dokuyoruz ya ! Pek beklemiyordu böyle bir cevabı çünkü burada Asya demek çekik gözlülerin memleketi demek. Bizim köprünün Anadolu yakası Asya’dan sayılmıyor.

Sydney’deki berberim Irak’lı. Türk olduğumu bildiği için beni welcome ya habibi diyerek karşılıyor. Irak’lı berberleri, kesim tarzı olarak Türk berberlere çok benzediği için tercih ediyorum. Avustralya’lı berbere gidersem 3 kat para verip tuhaf bir saç modeliyle karşılaşmam garanti.

25 yıl olmuş Irak’ı terk edeli. Sizin oralar çok kötü oldu savaştan sonra, haftada bir bomba patlıyor pazar yerlerinde deyince, “sen haftada bir duyuyorsun, her gün patlıyor ama burada haber olmuyor” diyor.

Oğlumuz bu sene okula başladığı için veli toplantılarında yeni insanlar ile tanışıyoruz. Aksandan yabancı olduğumuzu fark edince nerelisiniz ? sorusu çok soruluyor. Türkiye cevabını duyunca orta doğuya hiç gitmedim diye cevap verenler var. Vah vah, sen şimdi Afganistan’a, Irak’a, Suriye’ye hiç gitmedin mi yani ? diye sorasım geliyor ama ciddi cevap vereceklerini bildiğim için de soramıyorum.

Favori restoranlarımızdan biri mahalledeki Lübnan lokantası. Babagannuş, humus, şiş kebap, üstüne baklava, demleme çay bile var.

Kültürümüz, yemeklerimiz, müziklerimiz, saç modelimizden konuşma tarzımıza kadar her şeyimiz diğer orta doğululara benziyor.

Oysa Türkiye’de yaşarken ben kendimi hiç orta doğu ülkesinde yaşıyor olarak görmedim. Türkiye Avrupa birliğine aday ülkeydi, doğu ile batı arasında bir köprüydü, futbol takımlarımız bile Avrupa kupalarında oynuyordu.

Orta doğu teknik üniversitesinde okumak bile gözümü açamamıştı. En azından üniversitenin adından şüphelenmem gerekirdi.

Modern Türkiye’yi diğer orta doğu ülkelerinden farklı kılan şimdi hızla yıpratılan Atatürk inkılapları idi. Aynı coğrafyada olmamıza rağmen diğer orta doğu ülkelerinden farklıydık.

Tutuklanan gazetecilere, meslekten men edilen akademisyenlere, politikacıların yozlaşmasına bakınca memleketin Avrupa yerine orta doğunun derinliklerine doğru götürüldüğü aşikar. Giderek artan şiddet ve terör de orta doğulu olmanın maliyeti değil mi ?

  1. Emre
    Mart 16, 2016, 4:53 pm

    Haftada bir yazsanız keşke…

    • Mart 17, 2016, 8:31 am

      Keşke. Şu anki hedefim en az ayda bir yazabilmek. Bunu tutturabilirsem yazı sayısını yavaş yavaş arttırabilirim. Ancak haftada bir sıklığa erişebileceğimi sanmıyorum

  2. Fatih ÖZTÜRK
    Mart 17, 2016, 10:50 am

    2 gün gün gibi bir sürede yazılarınızı okudum. Avustralya ya göç etmeyi düşünüyoruz bizde. Diğer blog yazarları gibi sizde yaşadıklarınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Eleştirisel olarak farkınız sizin maddi konulara değinmeniz hoşuma gitti. Çünkü bir çok araştırma yaptım ve sizin belirttiğiniz netlikte giderler konusunda net bilgiler bulamamıştım. Bunların ışığında biraz gözüm korktu ama pes etmeyi düşünmüyorum. Henüz 29 yaşındayım ve puanlama sistemindeki en yüksek yaş puanı şuan 32 ye kadar ve önümde 2 yıl kadar bir sürem daha var. Tabi bu sürede maddi konularda biraz daha güçlenip amacımızı gerçekleştirme için çalışacağım. Yaşadığımız yer istanbul a uzak olması, vakitmin az olması ve birazda şuan ki dilimin yetersizliğinden dolayı danışmanla çalışmayı düşünüyoruz. Kısmetse Nisan ayı başında görüşeceğiz danışmanla. Tabi MARA onaylı. Yoksa boşa kürek çekmek niyetinde değilim haliyle dediğim gibi boşa atacak maddi imkanlarımızda bulunmuyor. Okuduğum bütün bloglarda olduğu gibi zorluklar ve alışılmış düzenimizin tersine olan noktaları çok güzel vurgulamışsınız. Hayatta hiç bir şey kolay elde edilmiyor. Kolay elde edilenlerse çabuk kaybedilmeye yakın oluyor. Muhakkak zorlukla olacak ama sizin gibi diğer blog yazarlarının her yazısında benim gibi umut taşıyanları körüklemeniz iyi geliyor. Şimdilik sağlıcakla kalın. Yeni yazılarınız takip ediyor olacağım. Kısmetse bir gün Avustralya da görüşmek dileğiyle.

  3. Hakan
    Mart 19, 2016, 10:10 pm

    Harika bir yazı olmuş. Elinize sağlık.

  4. Teymur Erol
    Haziran 7, 2016, 1:39 am

    Bloğunuzu Sydney’e gelmeden önce okumuştum. Nerde oturduğunuzu merak ediyorum, ben bondi junctionda oturuyorum. çünkü şu an en ihtiyacım olan şey sizin gittiğiniz lokanta benzer bir lokanta bulmak. Selamlar

    • Haziran 7, 2016, 9:37 am

      Merhaba. Biz Leichhardt’da yasiyoruz. Sozunu ettigim lokantalar zinciri Jasmin1. Karisik tabaklari cok lezzetli. Internetten size yakin olan subeyi bulabilirsiniz.

      • Emre
        Haziran 7, 2016, 4:32 pm

        Bu siteden yorum almak bile çok keyifli. Türkiye’den gıptayla takip ediyoruz. Selamlar.

  5. Ağustos 9, 2016, 11:28 pm

    Dostum Selamlar ,

    Harika bir blog olmuş , keyifle okudum . Kalemine yada klavyene sağlık . Tabi sürekliliğini sağlaması zor haliyle . ama en ince detaylara kadar anlatmışsın . Eş ve Çocukla birlikte daimi vize için hangi vizeyi önerirsin ? yada hangisi daha kolay çıkar. IT işi yapıyorum ve 34 yaşındayım . İngliizcem IELTS 6.0 seviyelerinde diye düşünüyorum. daha önce hiç yurtdışı tecrubem olmadı . Dünyada bilinen Global bir firmanın IT manager’i yım . Bunun bir faydası olur mu bilemiyorum .
    Şimdiden teşekkürler cevabın için. Görüşmek üzere.

  6. Selcuk R. K.
    Ağustos 30, 2016, 5:33 am

    Gerçekten çok teşekkürler, yeni basladigimiz bu surecte yasadiklariniz daha da otesi dunya gorusunuz ile paylastiklariniz; belirttiginiz uzere netflix etkisi yaratti ve 4 saatte tamamini okudum. Cok tesekkurler. Daha sIk yazmaniz umidi ile…

  7. Turkish Citizen
    Aralık 9, 2016, 8:35 am

    Actually I really wonder about that why are you thinking like that for turkey. Turkish states has very wide historical process until now and Republic of Turkey is just one of them also it founded with new ideology which is a different than other. As you know, Turkish people don’t tend to live with europe’s lifestyle because of our deep culture. They are completely different. This situation can bring some problem to solve but in Turkey the most of politician, writer etc. don’t want to solve it. To be honest, majority of Turkish public are very pragmatist. If you want to know my opinion about that, We can’t become part of Europe because we are different than them culturally. Our culture is based on the Islam. This case has built everything. You want to live without it in Turkey it’s very normal attitude but most of Turkish people don’t want it like me.

    Hopefully, you are happy with your life in abroad.
    Selam from London.

    • Emre
      Aralık 10, 2016, 5:20 am

      Turkce olsa da anlardik. 🙂

      Yazari tam anlamamissiniz bu arada.

      Bahsedilen kisaca su: “Tutuklanan gazetecilere, meslekten men edilen akademisyenlere, politikacıların yozlaşmasına bakınca memleketin Avrupa yerine orta doğunun derinliklerine doğru götürüldüğü aşikar. Giderek artan şiddet ve terör de orta doğulu olmanın maliyeti değil mi ?”

      Orta dogu ulkelerinde bunlar artik siradanlasmis meseleler ve biz de maalesef bu yolda ilerliyoruz.

  8. Buket
    Aralık 28, 2016, 8:14 pm

    Cok yerinde bir yazi olmus. Hepsine katiliyorum. Orta Dogu Teknik Universitesi konusundaki yorumunuz da bana “Aa, hakkaten de oyle” dedirtti.

  1. No trackbacks yet.

Buket için bir cevap yazın Cevabı iptal et